Hayatta mutlu olmanın birden fazla yolu vardır. Bizi mutluluğa taşıyacak araçlar ve faktörler de görecelidir. Sizi mutlu edebilecek bir durum beni etmeyebilir. Tersi de doğrudur. İtiraf etmem gerekir ki kötü bir evden eve nakliyat deneyimi bizim mutluluk göstergemizi aylarca olması gerekenin altında tutabilir. Bu hiç de istediğimiz bir durum değildir. Allah esirgesin, kulak mememizden tutup tahtaya vuralım. Bizden uzak olsun.
Ben evden eve nakliyatınızın böyle bir rezalet ile sonuçlanmaması için çok etkili bir yöntem bildiğimi sanıyorum. Anlatmaya çalışayım. Biraz felsefe yapmam gerekiyor. Umarım sabrınızı taşırmam. Sonunda siz benimle aynı görüşte olmazsanız darılmam. Bunu da not ederek ilerleyelim. Hayatta yaşadığınız deneyimler sizin yaptığınız tercihlerin bir sonucudur. Her tercihinizin de bir maliyeti vardır. Siz bir tercihte karar kıldığınız zaman diğer alternatif tercihleri kaçırmış oluyorsunuz.
Çevremizde yaşlı insanlara kulak kabarttığımızda çoğunlukla geçmişten özlemle söz ettiklerine şahit oluruz. Geçmişte yaşama dair hemen her şeyin daha iyi olduğunu, zaman içinde bozulma yaşandığını söylerler. Yaşlılarımıza saygıda kusur etmek istemem ama büyüklerimizin “Geçmişte yaşam daha güzeldi” hipotezinin tersi doğrudur. Bu konuda bir kitap yazacak kadar fazla delilim var. Derine dalmayacağım çünkü konumuz evden eve nakliyat. Bu gün maddi ve manevi olarak daha iyi durumdayız. Bu kesin. Yine de yaşlılarımız “Geçmişte hayat daha güzeldi” demekle sonuna kadar haklıdırlar. Evet, mutluluk hissiyatla ilgilidir. Yaşadığınız deneyim beklentinizin üzerinde ise mutluluğunuz artar, altında ise mutluluğunuz azalır. Beklentilerinizdeki artış hızı yaşam tarzınızdaki iyileşme hızını aştığı zaman mutluluğunuz azalır. Genel anlamda durumunuz eskisine göre daha iyi olsa da…
Konuya bir örnek ile açıklık kazandırmaya çalışayım. Zamanda 200 yıl geriye gidelim. Yıl 1815, siz İstanbul’dan Ankara’ya seyahat edeceksiniz. Seçenekleriniz ne olabilir, sıralayalım. Yürümek ve at sırtında gitmek. Başka seçenek aklıma gelmiyor. Diyelim ki siz yürümek yerine atla seyahat etmeyi tercih ettiniz. Şimdi plan yapalım. Bir at günde kaç km yol gider? Atla yolculuk benim uzmanlık alanlarımdan biri değil. Normal hızla atın saatte 5 km, günde 10 saat yol gittiğini varsayalım. Bu durumda yolculuk süresi 9 gün olarak hesaplanmaktadır. Varsayalım ki atanızın kondisyonu yüksek ve günde 75 km gittiniz. Bu durumda 6 günde Ankara’ya ulaşırsınız. Mutluluk göstergeniz anında yükselir. Kendinizi harika hissedersiniz.
Bu güne gelelim, yıl 2015. Seçenekleriniz; yürümek ve atla gitmek hala geçerli, yeni seçenekler ise otobüs, özel araba, uçak, hızlı tren, motosiklet, kamyon vb. olmak üzere epey artış göstermiş gibi. Seçiminizi yaptınız ve otobüs dediniz. Otobüs sizi 1 günde Ankara’ya ulaştırdı. Sonuçtan memnun kalır mısınız? Kesinlikle memnun kalmazsınız. Neden 200 yıl önce 6 kat daha yavaş ve 6 kat düşük konfor ile giderken memnun kalmıştınız. Ne değişti?
İşin püf noktası tam da burası; bu gün İstanbul’dan, Ankara’ya otobüs ile seyahat ederken beklentiniz 6-8 saat içinde menzile ulaşmak şeklinde iken, 24 saatte ulaşmış olmanız beklentinizin çok gerisinde kalıyor. Şimdi duruma şeffaflık ekleniyor muamma açıklık kazanıyor. Memnuniyet ve mutluluğunuz beklentiniz ile birebir bağlantılıdır. Hala sihirli formüle gelemedik. Biraz daha sabır…
Müşterilerimiz olarak sizin firmalarımızın profillerine yazdığınız yorumları okuduğum zaman hemen dikkatimi çeken husus, beklentilerinizin çok yüksek olduğu şeklindedir. Saygıdeğer müşterilerim bir konuda anlaşalım. Derim. Evden eve nakliyat çok kompleks ve netameli bir iştir. Gelen işçilerin marangozluktan, tesisat işlerinden paketlemeden ve en önemlisi müşteri ilişki yönetiminden anlamaları beklenmektedir.
Allah aşkına bu evden eve nakliyat işçileri, toplumun en iyi eğitim almış kesiminden özel yetenek sınavı ile mi seçiliyor? Sonuçta bunların çoğunluğu kahvehane müdavimi insanlar. Aksini kim söylerse söylesin. Şimdilik gerçek budur. O halde merakımı mazur görün ama nedir bu yüksek beklentinizin arkasındaki objektif gerekçe?
Varsayalım ki evden eve nakliyatınızı kendiniz yapmaya karar verdiniz. Her şeyi iyi planlamanıza rağmen yine de bir aksilik oldu ve buzdolabını taşırken merdiven boşluğundaki boyaya zarar verdiniz. Eşyaların paketlerini açarken bir de baktınız ki aynanın camı da kırılmış. Kimi suçlarsınız? Ne yaparsınız? Olamaz mı? Kesinlikle olabilir. Aksini düşünüyorsanız deneyin ve görün. Demem odur ki; evden eve nakliyat firmasının bütün iyi niyetine rağmen yine de aksilikler olabilir. Biraz empati yapmanızda mutlak fayda vardır.
Şimdi sadede geliyorum. Evden eve nakliyat sonrasında kendinizi mutlu hissetmeniz için yapmanız gerekenleri iki adımda açıklıyorum.
1- Lütfen konuya biraz zaman ayırın ve süreci iyi planlayın. Bu konuda ne yapacağınızı bilmiyorsanız? Bizim Yardımcı Araçlar sayfamıza gelip aradığınız her türlü bilgiye ulaşabilirsiniz. Evden Eve Nakliyat Sözleşmesi, Taşınma Planı, Eşya Listesi, Hacim Hesaplama, Sigorta ne ararsanız mevcut. Planlamaya iki saatten fazla zaman ayırmayın ama bir saatten az zaman ayırmanız da sıkıntı olabilir. Eşyaların paketlenmesi ile uğraşmayın ondan tasarruf edeceğiniz zamanı planlamada kullanın.2- Mutlu olmanın formülü beklentilerinizi aşağıda tutmaktan geçiyor. Bu formül sadece evden eve nakliyatla ilgili değil hayatın hemen her alanında geçerlidir. Mesela trafikte seyrederken herkesin sizin gibi kurallara riayet etmesini bekliyorsanız çok yıpranırsınız. Ben bu konudaki beklentilerimi aşağı çektim, çok rahatım. Geçenlerde yeşil ışıkta geç kalkış yaptığım için bana hakaret eden bir yaşlı amcaya gülümsemeyi başardığım için kendimi o anda değil, ama daha sonra çok iyi hissettim.
Ben denedim. İşe yarıyor. Size de hararetle tavsiye ederim. Mutlu taşınmalar…
Yorum Gönder